İYİ BAYRAMLAR Çoğumuz zihnimizin derinliklerinde korkularla doluyuz:gelecek korkusu,geçmiş korkusu,ölüm korkusu vb. Korku birçok dalları olan kocaman bir ağaç gibidir. Yalnızca dalları kesmek yetmez, korkunun köklerine inmelisiniz. Korkunun nedenlerinden biri kıyaslamadır:kendinizi bir başkasıyla kıyaslama. Kendinizi ne olduğunuzla ne olmanız gerektiği arasında kıyaslama.Kıyaslamanın amacı taklit etmek ve uyum sağlamaktır. Korkunun diğer nedeni arzudur.Arzunun olduğu yerde mutlaka çatışma,rekabet. Fakat arzunun yaşamınızda gelişmek için çok büyük rolü vardır. Arzu duygulardan kaynaklanır. Korkunun bir başka kaynağı zamandır. Bir hareket olarak
DÜŞÜNENLER OLARAK KENDİ ZİRVEMİZE ULAŞTIK VE BİR BAŞKA BÜYÜK SIÇRAMAYA HAZIRLANIYORUZ:GÜNEŞ SİNİR AĞINDA KÖKLENMİŞ YENİ BİYOLOJİK FARKINDALIĞA SIÇRAYIŞ.NEREYE GİTTİĞİMİZİ GÖRMEK İÇİN NEREDEN GELDİĞİMİZİ ANLAMAK ZORUNDAYIZ.TÜM VARLIKLARIN BİRLİĞİ VE BİRLİĞİN FARKINDALIĞINA DOĞRU GİDİYORUZ. BU ÖYLE BİR ÇELİŞKİ Kİ BU BİRLİK DURUMUNU HİÇ TERK ETMEDİĞİMİZ HALDE İNSAN BİYOLOJİSİNİN İÇİNDEKİ İŞLETİM SİSTEMİ ONUNLA BAĞLANTIDA OLDUĞUMUZ HİSSİNİ YAŞAMAMIZA İZİN VERMEMEKTEDİR. FAKAT HER ŞEY BU EŞSİZLİĞİN ÖZÜNDEN PARLAR VE DAMITILIR,AYNI ZAMANDA HER ŞEY TEK BİR KAYNAĞI PAYLAŞIR.
Bu gün beni arayan mesaj gönderen veya sadece aklından geçiren her kes benim kalbime dokundu ve en son bir şarkı,memleketimin sesi:”yandım ele yandım” son damla oldu. Yandım kül olduğum anlara götürdü beni. Rüzgar o küllerimi dört yana savurduğu günlere. Kendim kendim olduğumu unuttuğum günlere. Küllerimi savuran rüzgar aynı zamanda içinde kalan közleri canlandırıp yeniden doğmama sebep olacağını bilmiyordum. Evet, o közler Özü canlandırarak gerçek Ben olanın doğuşuna yardım etti. Yeniden doğdum: daha güçlü,kendine ve hayata güven Ben.
KARANLIĞIN YAYINI KORKUDUR. KORKU YALNIZLIĞA İTEREK SEVGİDEN UZAK DURMAMIZA YOL AÇAR. KARANLIKTA BULUNDUĞUMUZ SÜRECE KALBİN KAPISI SEVGİYE VE SONSUZLUĞA KAPALIDIR. ”SENİ SEVİYORUM” DEDİK, AMA SEVEMEDİK,SEVMEDİK. KORKU HEP ARSAMIZDA DURDU. KÖTÜ HABER KENDİ KARANLIĞIMIZIN VE KORKUMUZUN İÇİNDE KAYBOLMUŞUZ, İYİ HABER İSE KARANLIĞIN İÇİNDE IŞIK (SEVGİ) TOHUMLARI BİZİ BEKLİYOR OLMASIDIR. ÇÜNKÜ IŞIKTAN GELDİK VE ASLIMIZ SEVGİDİR. BİZ ZATEN OLMAYA ÇALIŞTIĞIMIZ ŞEYİZ.
İnsanların kendi karanlıklarında (korkularında) kaybolduklarında ilk unuttukları şey sevgi olmuştur. Sadece başkalarını sevmek değil kendini sevmek de tehlike anlamına gelmiş, hayatta kalmak adına kabuğuna çekilip yalnızlaşmış, kendine kalın duvarları olan hapishane inşa edip içine kendini yerleştirmiştir. İnsan asırlarca bu hapishanede yaşamış fakat hiçbir zaman sevgiyi aramaktan vazgeçmemiştir. Çünkü içinin derinliklerinden gelen bir ses ona umut vermiştir. İnsanın sevgi arayışını destekleyen dünyada farklı zamanlarda yaşamış çok yüksek frekans boyutunda olan peygamberler, evliyalar ve bilgeler çeşitli öğretilerle