Evrenin, Yaratanın Kaynağın bunun adı neyse dünya halkına devamlı kendine çekin düzen vermesi için mesajlar verdi. Fakat bu mesajla sağır kaldı dünya ehli. Bundan dolayı mesajlar ciddileşti. İnsanın anladığı ve en çok korktuğu dilde aktarılmaya başlandı. Bu gün onun ismi Korona (taç)virüstür. İsim kendi başına büyük anlam taşıyor . İnsan onu kendine baş tacı edinmelidir, çünkü derinliklerinde sakladığı yetersizlik, değersizlik, açlık, yoksulluk korkularıyla yüzleştirmeye geldi. Bu salgının en önemli tarafı ise dünyanın her yerinde aynı şeyi yaptığıdır: ırk, halk, topluluk, iyi ve kötü, yoksul ve zengin ayrımı yapmadan güçlü etkisidir. Bunun en güçlüsü ise korkudur.
Evrimin en üst basamağında evrenin ve dünyanın efendisi olduğunu düşünen insan ve evrimin en alt basamağında olan canlı hücre boyutunda bile ulaşmayan bir virüs . Kendimizi pek iyi hissetmiyoruz. Egomuz incindi.
Çare arıyoruz. Önemler almaya çalışıyoruz. Kendimizi nasıl koruyacağımızı düşünüyoruz. Dört gözle aşı bekliyoruz. Tabii bunlar hepsi çok önemlidir. Fakat bunu neden yaşıyoruz sorusunu sormak aklıma gelmiyor. Evren ve Hayat bizden ne istiyor ?
Asırlarca yaşadığımız korkularımızın karanlığından sıyrılıp Güneşe çıkmamızı ve Sevgi olan Aslımıza geri dönmemizi talep ediyor. Ellerimizi yukarı kaldırıp :”Ben senin önünde acizim, bana doğru yolu göster” dememizi. İnsan olmanın Ego, kibir ve gururunu geri çekip kucaklaşmamızı, yardımlaşmamızı, yani insan olmanın onurunu yaşamamızı istiyor. O zaman gelen her hangi felaketin önünde korkularımıza yenik düşmeyiz . O zaman hakiki İnsan – Evrenin ve Dünyanın efendisi oluruz.