Kalple Sörf Yapmak

1-ci Uluslar arası katılımlı KARDİYOPULMONER REABİLİTASYON KONGRESİ KONUŞMASI

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ  SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü

Yerlerinize rahat yerleşin, bedeninizin sakinleşmesine izin vermek için gözlerinizi kapatın, unutun bu ortamı, budan sonra neler olacağını, yapmacağınız konuşmaları, dinleyeceğiniz konuları bir derin nefes alın, tutun ve verin ve tutun, alın ve verin ,bir an için olsa da kendiniz dahil her şeyi bırakın. Ve sadece  soluğunuzu izleyin o sizi kalbinize götürecektir. Kalp atışlarınızı duyduğunuzda gerçekten kalptesinizdir. Sizden şu anda aklınızdan geçen düşünceleri, tetiklenen duyguları çok az da olsa bir kenara itip beni sadece ve sadece kalpten dinlemenizi rica ediyorum. Çünkü KALPLE SÖRFÜ BERABER YAPACAĞIZ BURADA VE ŞİMDİ.

       İlk önce sörf nedir ve neden Kalple sörf?

       Sörf okyanus veya devasal dalgaları olan denizlerde yapılır. Bunu yapanın ilk önce Hayata ve daha sonra kendine büyük güven ve aşktır. Sörf Sevdadır , Sevgiliyle buluşma kucaklaşma heyecanıdır. Kıyıdan esen rüzgarın devası okyanus dalgası içinde açtığı yarığın içine girme cesaretidir ve maceradır. Kimi zaman saatlerce suda kalıp gününü kurtaran dalgayı beklerken ve o an geldiğinde dalgayı yakalamak kendini onun koynuna atarak kucaklaşmanın verdiği mutluluk, doyum hiçbir şeyle değiştirilemez.

     İnsan oğlu, DNA-na Atalarından mühürlenmiş hayata kalma güdüsü sebebiyle çok iyi bildiği Kalple sörf yapmayı unutmuştur insanlığa çok şey kazandırdı, fakat bir çok şey

    Bunlar hepsi evrim sürecinde Kalp daralmasına ve kapılarının bir bir kapanmasına sebep oldu. Bu gün bunun sonuçları açık ortada kalp ve solunum problemleri, ve daha bir çok hastalıklar.  Dünya hasta ve insan hasta.

      Bunun sebebi Zihin, Duygu ve Kalp iletişimsizliğidir. Zihnin tabii ki yaşamımızda büyük rölü vardır, ama biz onu çok büyütmüş ve yeri işhal etmesine izin vermişiz. Zihnin görevi bilgi (veri) toplamak, analiz etmrk ve sentez yapmak. Zihin problem üretir ve onu çözmek için koşturur. Problem yoksa zihin ne yapacaktır?

Zihne problemi üreten Duygudur. Duygu arzuluyor Zihin onu memnun etmek için koşturuyor. Bu bir yanılgıdır. Asırlarca insan oğlunu esir tutan.

Duygu ve Zihin Kalbi esir almışlar.

 Kalp Bedenimizin orkestra şefidir. Orkestranın uyumlu çalması için ve Şefi  dinlemelidir. İzlemelidir demiyorum dinlemelidirler. Çünkü Orkestra şefi sizin kalbinizin sörf yapması için çok ve çok derinlere götürecektir.

    Daha önce anlattığım sörf burada başlayacaktır. Suda saatlerce ve belki günlerce, yıllarsa, asırlarca  bekleyen siz içinizde yeter rüzgarıyla dalgayı yakalamak için hareketlenirsiniz. Zamanı şimdi. Ve içinizde esmeye başlayan bu rüzgar  ATALARINIZIN – tek hücreli canlı zincirinden başlayan ve basamak basamak kendi DNA sarmalarınıza indiğinizde orada kayıtlı olan korku, acı ve travmalarınızla – baskılanmışlık, utanç, kendini inkar etme, reddedilme korkusu, suçluluk ve ayrı kalma travmaları dev dalga olarak önünüze çıkacaklar ve sizin Kalbinizi özgürleştirmek için yapmanız tek şey kendini o yarığın içine atmak, görmek ve kabul etmektir. Evet bu kolay değildir, bunlar bizleri çok ve çok aşağı çeken, hayata güvensiz yapan duygulardı ve aynı zamanda bizim kuantum sıçramasını yapmamız için gelişim basamaklarımızdır. Sıçramamızı o yarığın içine atarak yapacağız. O yarığın içinde bizi  bekleyenleri düşünmeden

    Dünyaya şu anki haline baktığımızda inan oğlu tek hücreli canlıdan neokotreks, akıl ve ikinci signal sistemi dışında çok fazla uzaklaşmamış, İnsan oğlu tek Hücre Bilinciyle yaşıyor, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın anlamında.

     SABIRSIZLIK, Kibir, Gurur ve Eğo , Uyumsuz, Çatışma, Kayıtsız, Kaygı, Bağımlı, Yüzeysel,Zorluklar, Kısıtlanmış, Bencil, Amaçsız VE ZAMANLA yarışarak, çünkü devamlı ölümden korktuğumuzdan HAYATI kontrol ediyoruz. Hayatı kontrol ederek hayat yaşanmaz, onun kıyısında sadece tek hücreli  canlı olarak durursunuz korkan ve ürkek ve sonunda sizi iptal eder çünkü siz gelişmek için geldiniz Kalple sörf yapmak için durmak için değil. Evren ve Hayat onu öğrenenlere yol veriyor.

          Kalple sörf yapmaya adım atmak için Okyanusu anlamalısınız – Okyanus sonsuz (sayısız) su damlarından ibarettir fakat siz hiçbir zaman onu biri birinden ayıramazsınız, hem bir bütün hem bir vardır içinde. Her bir damlanın içinde okyanus vardır, her okyanusun içinde damla. Kalple sorf nehirde, derede, çayda yapılmaz,onlar hepsi okyanusa akar ve sadece ve sadece okyanusta yapılır. Evren bizimle işaretlerle konuşur ve onun dili öğretir. O dili bilen yol alır. Okyanus Evrensel Bilinçtir ve ya Evrensel zeka ve insan onun maddeleşmiş şeklidir. İnsan o bilincin anahtarıdır.

    Siz Atalarınızın DNA-za mühürlendiği alçak frekans boyutlarında korkularınızı travmalarınızı fark edip ve kabule geçtiğinizde onlar hareketleniyor ve sizi bırakmaya  başlıyorlar. Bırakarak Aşama aşama alçak frekanstan çıkmaya başlıyorsunuz, o artık sizin sıçrama tahtanız oluyor daha yüksek frekansa ve kendi içinizde olan Okyanusta sörfe doğru. Kalp darlıktan çıkıyor ve kapılarını açıyor. Ve Sörf aletin tanımaya başlıyor, önce küçük küçük dalgaları tercih ediyorsunuz sörf için –  Hayata güvenle yaklaşmak Sabırla başlar. Sabır v e Güven kol kola yürürler. Sabır ve Güven sizi  hayata ne yaşarsınız yaşayın deneyim olarak bakmaya ve iyi veya kötü deneğim ayrımı yapmamaya öğretiyor. Küçük Sörf adımlarıyla  beceriler kazanırsınız. Hayatın beklenti salonundan çıkıp yaşama devam etmek için yolculuğa başlarsınız.Uzak görüşlülük kazanırsınız. Daha büyük dalgaları yakalama cesareti ve hangi dalga sizi amacınıza götüreceğini biliyorsiniz. Ve Kalple sörf yapmakta ustalaşırsınız. Sizi bağımlı yapan Özdeşlerinizi bırakıyorsunuz. Ve büyük ve güçlü dağlalar yakalıyorsunuz. Macaraya girmeye cesaret ediyorsunuz,  korkudan donmuş kanınız ve daralmış damarlarınız açılıyor, Söfün içinde Kalp orkestra şefliği görevini geri alıyor hayata güvenerek ve onu severek. Bu içinize uyum ve barışın yayılmasını ve auranızdan çevrenize ve dünyaya yayılıyor. Uyum  ve Barış içten dışa yayılır, hiçbir zaman tersi olmaz. Dünya nihayet her kesin hep aradığı barışına kavuşuyor, çünkü barış bireyin içindeki uyumla başlar ve dünyada savaşların hepsini bitirir. Okyanusun her bir damlası Kalp Sörfündedir ve biri birine büyük hassasiyet, paylaşım ve fedakarlık, destek, sevgiyle ve kucaklaşma içindediler. Sörf Kalbin kendi kapılarını Aşka açmasına yardım ediyor. Aslında Aşk dışarıda değildir kalbin kendi içinde her bir hüçresinde.

     Kalp sadece sevgi ve aşk dışında hiçbir şeyin olmadığının farkına varmasının coşkusunu yaşıyor. Kalp Sörf yaparak aradığı ve içinde bulduğu Aşkı buluyor.

Ve binlerce kırıntılara bölünmüş aşk parçacıkları Kalbin gücüyle bir araya gelmeye başlıyor. Evrenin mükemmel örüntüsü insan örüntüsünün içine Aşk olarak akıyor. Gök ve Yer Aşkla birleşiyor. Asırlarca Efsanelerin, hikayelerin, mitolojiler, şiirlerin ve Kadim bilgeliğin anlatmaya çalıştığı  ve anlamadığımız gerçek oluyor. Atalarımız bize sadece kotkularınıi kaygılarını, evhamlarını aktarmamışlar, bu örtüleri kaldırma cesareti bulduğunuzda altında saklanan ve asırlarca hem erkeklerin hem kadınların, savaşlara neden olduğu AŞKı görüyoruz.. Her bir hücrenizle emiliyor ve daha yüksek dalga frekansına götürüyor. Bu şekilde ve evrimin bu basamağından tek hücreli bilincinden çıkıp hayata güvenerek ve teslim olarak gerçek yaşama -Aşka adım atıyorsunuz. Kendimizi dev Aşk dalgasının içine bırakıyoruz ve Sevgiliyle buluşuyoruz.

Hayat öğrenenleri sever. Hz. Mevlana derki:’’ Gerçeği öğrendim bir gün, gerçeğin acı olduğunu öğrendim. Sonra kararında olduğunda, yemeğe olduğu kadar hAYATA lezet kattığını’’. Evet acıları, yaraları ve travmaları öğrenmeden, onlarla yüzleşmeden dev dalgaların içine kendimizi atmadan evrim devam etmeyecektir. Ve en önemlisi – Evren bizi gereksiz malzeme olarak ithal edecektir.

Kalple Sörf bitmedi daha yüksek Dalgalar bizi bekliyor.